11 Temmuz 2011 Pazartesi

VAZGEÇİLMEZLER - Suat BAŞARAN


Bir insan neden kendisinin vazgeçilmez olduğunu düşünür?...

Evet!

Muhataplarımıza böyle bir soru sorsak… Bir bankanın genel müdürüne, bir takımın teknik direktörüne…

“Siz neden vazgeçilmez olduğunuzu düşünüyorsunuz?”

Eğer başarılıysalar, muhtemelen cevapları şöyle olacaktır:

“Çünkü bankam kendi sektöründe lider ve ancak ben bu liderliği sürdürebilirim”

“Takımım Lig şampiyonu ve sistemin bozulmadan devam edebilmesi için takımın başında olmalıyım”

Genelde hakları teslim edilir böylelerinin…

Ya başarısızlarsa?...

Yahut…

Bu durumu ‘tartışılabilir’ bulanların işini kolaylaştırmak için şöyle diyelim:

Ya rakiplerinden geri kalmışlarsa…

Bu durumdaki bir insan hangi gerekçelerle kendisini ‘vazgeçilmez’ olarak görmeye devam edebilir?...

Büyük ihtimalle; bütün sorumluluğu dıştaki güçlere ve içteki hainlere yüklemekten başka bir gerekçe bulamayacaktır:

Aslında kendisi çok değerlidir; ne var ki, bankayı veya takımı ele geçirmek isteyen dış güçler ile onların işbirlikçisi olan içteki hainler bunun bilinmesini istemezler… Bunun için her şeyi yaparlar… O, bir anlık zaafa düşse, maazallah, bankanın veya takımın ele geçirilmesi işten bile değildir… Onun bütün yapıp etmeleri –hikmeti bilinmese de- bu durumun engellenmesi içindir… O varken yapıya zarar vermek mümkün değildir; o halde, onu istemeyenler de yapıya zarar vermek isteyenlerdir.

*****

Yukarıda tasvir edilmeye çalışılan ruh hali –şüphesiz- çoğumuza tanıdık gelecektir…

Her an, bu türden bir “vazgeçilmez”e rastlamak güç değildir…

Nedense, bir türlü kusuru kendilerinde aramazlar…

Başarısızlık kesinlikle kendilerinden kaynaklanmıyordur ve yapıda kendilerinden yetkin başka birini bulmak imkânsızdır…

“Neden?” sorusuna muhatap olmak istemezler…

Çok sıkışırlarsa, “varsa bulun çıkarın” deyiverirler…

Dalkavukları da destek verir onlara…

“Kardeşim başka kim var”…

Bunun, nice badireler atlatmış köklü bir yapıya hakaret ve sadece bu seçeneksizliğin bile bir yönetim kusuru olarak yeterli olduğunu düşünmeden…

*****

Kendisini “vazgeçilmez” olarak görenleri ayakta tutan, işte, bu “neden?” sorusu karşısında takınılan tavırdır…

Yıllar yılı hepimiz karşılaşmışızdır böyle bir durumla…

Korkmuş ve önümüze bakmışızdır çoğu kez…

Oysa bu soruya, göğsümüzü gererek, “ben varım!” diyebilmeliydik…

“Ben varım, arkadaşlarım var, bu yapıdan yetişmiş binlerce insan var”!

Suat başaran

WWW.2023İSTANBUL.COM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

youm

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İzleyiciler