"Derin Devlet, Devletin Zaafa Düşmemesi İçin Vardır; Devletin Zaafa Düştüğü Dönemde Devreye Giren Şey Derin Çetelerdir" Gazeteci Yazar Ömer Lütfi Mete Karadeniz Teknik Üniversitesinde Düzenlenen Panelde Derin Devletin, Devletin Zaafa Düşmemesi İçin Var Olduğunu İfade Ederek, “Bütün Zaaflarımız Derin Devlet Olmamasından Kaynaklanmaktadır. Devletin Zaafa Düştüğü Dönemlerde Devreye Giren Derin Devlet Değil, Olsa Olsa Derin Çete Olabilir'' Dedi.
Gazeteci-Yazar ve Senarist Ömer Lütfi Mete Karadeniz Teknik Üniversitesinde düzenlenen panelde derin devletin, devletin zaafa düşmemesi için var olduğunu ifade ederek, “Bütün zaaflarımız derin devletin olmamasından kaynaklanmaktadır. Devletin zaafa düştüğü dönemlerde devreye giren derin devlet değil, olsa olsa derin çete olabilir'' dedi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletme-Ekonomi Kulübü'nün davetlisi olarak Trabzon'a gelen Gazeteci Yazar Ömer Lütfü Mete, "Türkiye İç ve Dış Politikada Nereye Gidiyor?" konulu panelde üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Konuşmasında 'derin devlet' kavramı üzerinde duran Mete, derin devleti olmayan siyasi yapılanmaların ayaklarının yere sağlam basmasının zor olduğunu, hatta derin devleti olmayan bir yapılanmanın devlet sayılamayacağını savundu. Türkiye'de 1938 yılından beri derin devletin olmayışı nedeniyle bir devlet sayılamayacağını iddia eden Mete, "Çünkü bu ülkenin mahremi hemen hemen yoktur. Lobiler, kulüpler ve localar vasıtasıyla Türkiye devletinin en mahrem kurumları bile denetlenebilmekte, gözetlenebilmekte ve dinlenebilmektedir. Şantaj mekanizmaları da bu şekilde ortaya çıkmaktadır. Bizim devlet yapılanmamız halkımıza değil, ama düşmanlarımıza karşı alabildiğine şeffaftır" dedi.
Mete, iddia edildiği gibi devletin zaafa düştüğü dönemde devreye giren yapılanmanın derin devlet olamayacağını, bu durumda devreye girenin derin çeteler olduğunu ileri sürdü. Mete, "Derin devlet devletin zaafa düşmemesi için vardır. Devletin zaafa düştüğü zaman devreye giren şey derin çetedir. Bu nedenle Atatürk'ten sonra bir takım çeteler olagelmiştir. Birtakım kendini derin devlet zanneden yapılanmalar, derin çete halini almıştır. Tarih önünde, milletin ve devletin serencamından sorumlu olan ve tarihe hesap vermesi gereken kişinin hakim bulunmadığı, denetleyemediği bir mekanizma derin devlet olamaz. Bu derin çete olmak zorundadır" diye konuştu.
"Derin devletten kastımın yargısız infaz yapan, aşağılık işler yapan bir devlet olmadığına dikkatinizi çekmek isterim" diyen Gazeteci Yazar Ömer Lütfü Mete, şu iddiada bulundu: "Bugün başımızdaki terör ve bölücü terör belası nedeniyle 15 yıldır süren kanlı terör çatışması sürecinde yargısız infaz yoluyla ortadan kaldırılan ve çoğu PKK'nın kilit ismi olduğu için ortadan kaldırılan kişiler nedeniyle bu süreç aslında oradaki bölge insanlarının önemli bir bölümünü daha da derinlemesine devlet düşmanı yapmaktan başka bir işe yaramamıştır."
"Türkiye'de pek çok kimsenin zannettiğinin aksine Özel Harp Dairesi, istihbarat örgütleri gibi yapıların derin devlet olamayacağını söyleyen Ömer Lütfü Mete, "İstihbarat örgütü derin devlet olamaz. Ama bizimki hiç olamaz. Çünkü bizimki uzun yıllar CIA ve MOSSAD' la işbirliği yaptığı için bu işbirliğinden dehşet şekilde etkilenmiştir" şeklinde konuştu.
Ömer Lütfü Mete, konuşmasının sonunda öğrenciler tarafından sorulan soruları cevaplandırırken, panelin diğer konuşmacısı Gazeteci Yazar Hüsnü Mahalli programa katılmadı.
Gazeteci-Yazar ve Senarist Ömer Lütfi Mete Karadeniz Teknik Üniversitesinde düzenlenen panelde derin devletin, devletin zaafa düşmemesi için var olduğunu ifade ederek, “Bütün zaaflarımız derin devletin olmamasından kaynaklanmaktadır. Devletin zaafa düştüğü dönemlerde devreye giren derin devlet değil, olsa olsa derin çete olabilir'' dedi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletme-Ekonomi Kulübü'nün davetlisi olarak Trabzon'a gelen Gazeteci Yazar Ömer Lütfü Mete, "Türkiye İç ve Dış Politikada Nereye Gidiyor?" konulu panelde üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Konuşmasında 'derin devlet' kavramı üzerinde duran Mete, derin devleti olmayan siyasi yapılanmaların ayaklarının yere sağlam basmasının zor olduğunu, hatta derin devleti olmayan bir yapılanmanın devlet sayılamayacağını savundu. Türkiye'de 1938 yılından beri derin devletin olmayışı nedeniyle bir devlet sayılamayacağını iddia eden Mete, "Çünkü bu ülkenin mahremi hemen hemen yoktur. Lobiler, kulüpler ve localar vasıtasıyla Türkiye devletinin en mahrem kurumları bile denetlenebilmekte, gözetlenebilmekte ve dinlenebilmektedir. Şantaj mekanizmaları da bu şekilde ortaya çıkmaktadır. Bizim devlet yapılanmamız halkımıza değil, ama düşmanlarımıza karşı alabildiğine şeffaftır" dedi.
Mete, iddia edildiği gibi devletin zaafa düştüğü dönemde devreye giren yapılanmanın derin devlet olamayacağını, bu durumda devreye girenin derin çeteler olduğunu ileri sürdü. Mete, "Derin devlet devletin zaafa düşmemesi için vardır. Devletin zaafa düştüğü zaman devreye giren şey derin çetedir. Bu nedenle Atatürk'ten sonra bir takım çeteler olagelmiştir. Birtakım kendini derin devlet zanneden yapılanmalar, derin çete halini almıştır. Tarih önünde, milletin ve devletin serencamından sorumlu olan ve tarihe hesap vermesi gereken kişinin hakim bulunmadığı, denetleyemediği bir mekanizma derin devlet olamaz. Bu derin çete olmak zorundadır" diye konuştu.
"Derin devletten kastımın yargısız infaz yapan, aşağılık işler yapan bir devlet olmadığına dikkatinizi çekmek isterim" diyen Gazeteci Yazar Ömer Lütfü Mete, şu iddiada bulundu: "Bugün başımızdaki terör ve bölücü terör belası nedeniyle 15 yıldır süren kanlı terör çatışması sürecinde yargısız infaz yoluyla ortadan kaldırılan ve çoğu PKK'nın kilit ismi olduğu için ortadan kaldırılan kişiler nedeniyle bu süreç aslında oradaki bölge insanlarının önemli bir bölümünü daha da derinlemesine devlet düşmanı yapmaktan başka bir işe yaramamıştır." "Türkiye'de pek çok kimsenin zannettiğinin aksine Özel Harp Dairesi, istihbarat örgütleri gibi yapıların derin devlet olamayacağını söyleyen Ömer Lütfü Mete, "İstihbarat örgütü derin devlet olamaz. Ama bizimki hiç olamaz. Çünkü bizimki uzun yıllar CIA ve MOSSAD' la işbirliği yaptığı için bu işbirliğinden dehşet şekilde etkilenmiştir" şeklinde konuştu.
Ömer Lütfü Mete, konuşmasının sonunda öğrenciler tarafından sorulan soruları cevaplandırırken, panelin diğer konuşmacısı Gazeteci Yazar Hüsnü Mahalli programa katılmadı.
