Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Rize Şubesi'nin davetlisi olarak Rize'ye Gelen Araştırmacı Yazar Ömer Lütfi Mete, "Türkiye Üzerinde Oynanan Oyunlar" Konulu Bir Konferans Verdi. Mete;"ABD Birleşmiş Milletler Güçlerini Ülkemize sokmak için İç Karışıklıkların Artmasını İstiyor. Hedefte Suyumuz Var" dedi.Rize Tek Gıda İş Sendikası Konferans Salonunu dolduran kalabalığa hitaben konuşan Eski Rize Milletvekili Adayı ve Tercüman Gazetesi Yazarı Ömer Lütfü Mete, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Türkiye'yi işgal etmeyi düşünmediğini, ABD'nin Türk su kaynaklarını ele geçirmek için iç karışıklıkları destekleyip Birleşmiş Milletler askerlerini Türkiye'ye sokmak istediğini söyledi.
Mete, "Hiçbir güç Türkiye'yi bölemez. Oynanan oyunlar Türkiye'yi bölmeye yönelik değil. Amaç Türkiye içinde huzursuzlukları arttırarak Türkiye'nin gücünü zayıflatmaktır. İsrail'in kendilerine vaat edilen toprakları almak istediği söyleniyor. Farklı şeyler söyleniyor. Ne söylenirse söylensin Türkiye'yi işgal edemezler. Türkiye'yi, sahip olduğu madenlerden dolayı işgal etmek istedikleri söyleniyor. Buna katılmıyorum. Türkiye dünyanın coğrafi hayat kaynağıdır. 20 yıl sonra bir litre suyun bugünkü değerinden 10 kat daha fazla bir fiyatla satılacaktır. Ülkemiz zengin su kaynaklarına sahiptir. 1. Dünya Savaşı petrol için yapıldı. 2. Dünya Savaşı nükleer enerji için yapıldı. Eğer yapılacaksa 3. Dünya savaşı su için yapılacaktır. Bu nedenle ABD'nin istediği Türkiye'yi işgal etmek değildir. Türkiye içerisinde iç karışıklık çıkartmaktır. Azınlıkları birbirine karşı kışkırtıp Kürtler'in katledilmesini istemektedir. Bu şekilde Birleşmiş Milletler Askerleri yurdumuza sokulmak istenecektir. ABD bu şekilde su kaynaklarımızı bizi işgal etmeden kontrol altına alacaktır" dedi. ABD'nin Rusya ve Çin ile gizli anlaşmalar yaparak, bu iki ülkeyi küresel merkezlere entegre ettiğini söyleyen Mete, "ABD silaha büyük bütçeler ayırabilmek için her dönem kendine bir düşman seçmiştir. Her zaman ABD için bir tehlike olduğunu göstermek istemiş, bu şekilde silahlanmaya büyük paralar ayırmıştır. ABD son dönemlerde, bir zamanlar tehlike olarak gördüğü Rusya ve Çin ile gizli anlaşmalar yaparak bu iki ülkeyi küresel merkezlere entegre etmiştir" diye konuştu.
Ömer Lütfü Mete, Türkiye’nin en büyük gücünün su ve kültür olduğunu ifade etti. Türkiye’nin üzerinde oynanan en büyük oyunun bu iki temel madde üzerine oturtulduğunu vurgulayan Mete şunları söyledi:
“Yahudi asıllı bir Amerikalı düşünür olan Robert Kaplan’ın “Yaklaşan Kaos” isimli makalesi var. Kaplan 29 sayfa olan bu, kitabını yazmadan önce 60 ülkeyi dolaşmış. Bu dolaştığı ülkeler arasında Türkiye’de var.Türkiye’ye geldiğinde Ankara’nın Altındağ semtindeki gecekondu mahallelerini geziyor.Buradaki vatandaşlar kendisine yaprak sarması ikram ediyor.Biliyorsunuz yaprak sarması Türkler için, çok özel yemeklerden biridir.Adam kitabının tam 14 sayfasına Türkiye’yi ayırıyor.Bu düşünürün bir iddiası var.Ona göre,dünyada meydana gelecek savaşlar zenginler ile yoksullar arasında çıkacak.Ama bu iddiasının aynı zamanda bir istisnası olduğunu da ifade ediyor ve bunun Türkiye olduğunu söylüyor.Türkiye’yi bakın nasıl tanımlıyor:(Buradaki insanlar fakir.Bunlar için hayat burada bir kat daha zor.İşsizlik var,geçim sıkıntısı var.Normalde bu durum başka bir ülkede olsa,insanlar direk umutsuzluğa düşer.Ancak Türkiye’de durum çok farklı.Burada insanlar,evlerindeki yarım metrelik alana pırasa dikmiş,ıspanak dikmiş,evlerinin balkonuna koydukları saksılara soğan dikmiş.Bu insanlar başka toplumların yoksulları gibi şartlara teslim olmuyor.)Evet yaptığı tespit çok doğrudur.Türk insanını belki açlıktan öldürebilirsiniz ama umudunu asla alamazsınız.Onun için Türk Milleti tanrının seçtiği bir millettir.Çünkü kafir olandan başka hangi insan Rabbinden umudunu keser.En sıkı umut Türkiye’de var ve en sıkı millet her şeye rağmen,Türk milletidir.Böyle müthiş bir kültüre sahip toplum,etrafındaki toplumları da yönetir.Bu son söylediğim cümle Kaplan’ a ait.Bu tespit,hayati bir tespittir.Ancak Kaplan bu tespitin ardından bu kültüre sahip bir milleti etkisiz hale getirme metodlarını da anlatıyor ve her şeye rağmen Türkiye’nin etkisiz hale getirileceğini savunuyor.Türkiye’nin önemli su kaynaklarının doğuda olduğunu vurgulayan Kaplan “Türkiye’nin su kaynaklarının olduğu yerde Kürtler var ve Kürtlerin başı Türkiye’deki devletle dertte.Bu birinci yol olabilir diyor.İkinci yol olarak da kültürümüzü gösteriyor.İşte bizim ülkemizde oynanan oyunun temelinde bu yatıyor.Amaç belli, hedef belli, oyuncu aranıyor.Bunun için de en iyi yolun PKK olduğu düşünülüyor.PKK ‘lı bizim insanımız.Bu insanlar uzaydan,şurdan buradan gelmedi.Bu insanlar,yerli ve yabancı hainler tarafından değişik şekilde organize ediliyor.Haindir,suçludur,teröristtir,bu ayrı konu.Bunları kullanan yerli yabancı hainlerde ayrı bir konu.Tartıştığımız ,tüm bu olanlara rağmen, bizim ne yapmamız gerektiğidir.Bir defa çok dikkatli olacağız.Gözümüzü dört açacağız.Bin yıldır,Anadolu topraklarında bir tek devlet var.İsimler değişmiş olabilir.Ama millet hep aynı millettir.Öncelikle şunu bilmeliyiz.Biz dünyanın merkezindeki bir ülkeyiz.Biz dünyada söz sahibi olabilecek bir ülkeyiz.Böyle olmasaydı,bu ülkeler için bu kadar önemli olmazdık.Bir defa bunun farkındalığına varacağız.Şunu da unutmayalım, kimsenin amacı bizi yıkmak yok etmek değil.Asıl amaç sadece bizi etkisiz hale getirmek.Her dediklerinin yapıldığı bir ülke yaratmak istiyorlar.O yüzden çok dikkatli olmalıyız.Farklılığımızın,önemli oluşumuzun, farkındalığına varmalıyız.Yaptığımız politikaları da bu çizgide,bu doğrultuda yürütmek zorundayız.”diye konuştu.
Ömer KLütfü METE Bir Tv kanalında.